Vazgeçilmez Kadın Olmanın Sırları

[Eftalya]

Vazgeçilmez kadın olmak aslında sanıldığı kadar zor değil.

Siz oyunu kurallarına göre oynayın yeter! İşte aşk oyununun dikkat edilmesi gereken kuralları...

Erkeklerle aranız bir türlü düzelmiyor.
Büyük bir aşkla size tutulan erkek, maalesef kısa sürede başka tarafa doğru yolunu değiştiriyor.
Oysa siz genç, akıllı, başarılı, iyi bir kariyeri olan, çok hoş bir kadınsınız ve buna rağmen yalnızsınız.

Demek ki siz, henüz erkek dilini çözememiş, onların karşılarındaki kadından beklentilerim fark edememişsiniz.
Haydi biraz daha rahat olun artık. Gerginliği bir kenara bırakarak, aşkı ve iliş kileri büyük bir sorun olmaktan çıkarıp,
eğlenceli bir oyun olarak görmeye başlayın.
Tıpkı, vazgeçilmeyen, erkeklerin etrafında pervane olduğu o gizemli kadınlar gibi.
Aslında hiç zor değil o kadınlardan olmak. Biraz kendine güven, birkaç küçük taktik ve biraz da oyuncu bir ruh...
Sonrası, tüm erkekler sizin peşinizde!

KENDİNE GÜVEN VE DİŞİ SEKSAPEL

Vazgeçilmez kadın olmanın ilk şartı, kendine olan güvenle başlar.
Bunun için Deniz Akkaya'ya ya da Çağla Şikel'e benzemeniz gerekmiyor.

Kendini kadın olarak sevmek, kendi bedeninin içinde iyi ve mutlu olmak demektir.
Erkekler de buna bayılır. Hatta pek çok erkek arkadaşımın;
"Çok güzel değil ama şu kadının kendine olan güveni beni çok çekiyor" dediğine şahidim.
Kadınca güven hem neşeli bir ruh hali hem de ışıltılı bir seksapel getirir.

Hangi erkek böyle bir kadına "hayır" diyebilir ki!..


BOL BOL ERKEK ARKADAŞ

Etrafınızda kadın arkadaştan daha çok erkek arkadaş olmalı.
İçinde gizli flörtü olan ama arkadaşlık boyutu çok daha yüksek olan, samimi ve yakın arkadaşlıklardan söz ediyorum.
Böylelikle hem erkek dünyasını keşfedecek ve erkek dilini öğreneceksiniz,

hem de kadın arkadaş olmanın sevgi ve şefkatiyle erkekler tarafından şımartılacaksınız.
Üstelik, dışarıya çıktığınızda etrafınız erkeklerle çevrili olacağı için, diğer bütün erkeklerin ve
"kız kıza" dışarıya çıkan yalnız kadınların gözü de merakla sizi süzecek.
Çok havalı değil mi...

YUMUŞAK KUMAŞLAR-DOKUNMA HİSSİ

Lycralı, stretch'li kumaşlar naylonlu olduğu için sert ve pütür pütür olur.

Bunlardan kesinlikle uzak durun.
Vücut hatlarınızı belli belirsiz ortaya koyan ipekler, bedeninizde salınan emprimeler,
yanar dönerli satenler ve kışın yumuşacık tüylü kumaşlar,
sizi dayanılmaz yapacak ve karşınızdaki erkekte dokunma hissi uyandıracaktır.
Üstelik ilk dokunuş için de güzel bir sebep yaratmaz mı?

SOYUNMAYIN, GİYİNİN

Bazı kadınlar seksi olmak için soyundukça soyunurlar.
Bu da onlara basit bir hava verir.
Siz seksi olmak için soyunmak yerine giyinmeyi tercih edin.
Göğüs dekolteniz güzelse, ilgiyi yalnızca oraya çekin.
Ya da derin bir yırtmaç varsa, üst tarafı kapatmanızda fayda var.
Aslında bu işin sırrı şu; erkekler gizli yerlere atılan kaçamak bakışlara bayılıyorlar.
Bu yüzden onlara hayal kurduracak ve böylece ruhlarında fırtınalar estireceksiniz.



ETKİLEYİCİ BAKIŞLAR

Gözler herşeyi itiraf eder. Önemli olan onları doğru kullanmaktır.

Öncelikle, ürkek, ezik, bekleyen, hayran bakışları derhal unutuyorsunuz.
Cesur bakışlar karşısında hiçbir erkek dayanamaz.
Bu konuda İzmirli kızlar yöntemi çok tutar.
Beğendiğiniz erkeğe uzun bir bakış atacak, sonra da başınızı çevireceksiniz. Yani vur-kaç yöntemi.
Yanınızdaki erkeğin de gözlerine, dudaklarına, boynuna, kollarına attığınız derin ve
onu istediğinizi anlatan bakışlar onu fazlasıyla heyecanlandıracaktır.

BEKLENMEDİK DOKUNUŞLAR

Bakışlarınız kadar dokunuşlarınızda da cesur olmalısınız.
Üstelik erkekler olur olmadık zamanlarda kendilerine dokunulmasına bayılırlar.
Çünkü bu dokunuşlar, onunla ilgilendiğiniz ve onu istediğiniz anlamı taşır erkekler için. Eline, bacağına, yüzüne, omzuna...
Her fırsatta dokunmanız, onda da aynı etkiyi yaratacaktır.
Hem unutmayın, sözcüklerin yetmediği zamanlar, dokunuşlar çok şey anlatır.



ONA ERKEK OLDUĞUNU HİSSETTİRİN

Aslında hepsinden önemlisi bu.
Nasıl biz yanımızda, bize kadın olduğumuzu hissettiren, erkek gibi bir erkek istiyorsak, onlar da yanlarında
kendilerim erkek gibi hissedecekleri, kadınlar istiyorlar.
İş hayatinin size yüklediği, "ben herşeyin üstesinden tek başıma gelirim" şeklindeki maskülen tavırları hemen bir yana bırakarak,
karşınızdaki erkeğin şefkat, ilgi ve sorumluluk alma güdülerini, istek ve de arzularınızla harekete geçiriyorsunuz.

PRENSES SENDROMU

Cem Yılmaz bir röportajında şöyle diyordu;
"Ben de diğer erkekler gibi yanımda prenses görmek isterim.
Fedakar Nene Hatun değil." Sanırım olayı kavradınız.
Karşınızdaki erkek için sakın ola ki saçınızı süpürge etmeye kalkışmayın, asla yaranamadığınız gibi, size aşık olma ihtimali de sıfırın altına iner.
Hem zaten siz zarif, yumuşak ve narin prensessiniz.
Onun asistanı, yardımcısı ya da annesi değil.

ERKEĞİNİZ KAHRAMANINIZ OLSUN

Erkekler ekonomik bazlı düşünürler ve yatırım yaptıkları kadınlara aşık olurlar.
Yani bu, şu demek; sizin için zaman, emek ve hatta para harcamalı...

Hemen öyle herşeyin üstüne atlayıp, kestirme yoldan gitmeye sakın kalkışmayın.
Sizi kazanması için zemin hazırlamanız yeterli.
O size yardımcı olacak, iyilik yapacak, duvarınızdaki çiviyi çakacak,
gece arkadaşınızdan gelip alacak ve böylece kahraman olmanın gururunu taşıyacak.

ÇEVRESİNDEKİLERİ KAZANIN

Erkekler arkadaşlarının ve ailesinin düşüncelerine aslında kadınlardan çok daha fazla önem verirler.
Sakın arkadaşları ya da ailesi ile arasına girmeye kalkışmayın.
Aksine, onlarla sıcak ve samimi ilişkiler kurmanız, sizin hayrınıza olur.
Onlarla biraraya geldiğinizde, neşeli ve esprili olup, içinizdeki renkleri ortaya çıkarın.
Güler yüzlü ve sıcak olmanız yeterli.
Tabii ki tüm bunlar doğal olduğu sürece.

ANLATTIKLARINA İLGİ GÖSTERİN

Erkeklerin çoğu, kadınların kendilerini asla din-lemediklerinden yakınırlar.
Siz sakın o kadınlardan olmayın.
Günlük iş sorunları, sa nat, politika hatta askerlik anılan...
Karşınızdaki erkeğin anlattıklarına ilgi gösterir ve o konuyla ilgili sorular sorarsanız, hem ona önem verdiğinizi
hem de saygı duydu-ğunuzu göstermiş olursunuz.
Üstelik bütün bunlar katla-narak size geri dönecek, sevgi ve üstün değerlerle kuşatılacaksınız.

TATLI DİL MUCİZESİ

İşte erkeklerin, daha doğrusu tüm insanların en zayıf noktası.
Tatlı dille tavlayamayacağınız hiçbir insan, ele geçiremeyeceğiniz hiçbir şey olamaz.
Agresif ve sitemkar bir tarzınız varsa, derhal değişin.
Hem iğneci teyze gibi birini kim sever ki!..
Ayrıca erkekler emir tonundan nefret ederler ve kullanıldıklarım hissettiklerinde hemen kaçarlar.
Neden cümlelerinize "canım, tatlım, sevgilim" gibi sözcüklerle başlamıyorsunuz?

ONU SIK SIK ONAYLAYIN

Erkeklerin en büyük zaaflarından biri de, onaylanma ihtiyaçlarıdır.
Çünkü onlar kadınlardan farklı olarak, her şeyi başkalarının gözünde daha iyi, daha üstün görünmek arzusuyla yaparlar.
Yüksek bir kariyeri, çok parası olması gerekmiyor.
Siz onun iyi olduğu alanları öne çıkartarak, güvenini artırır ve çok "densiz" olmadığı sürece düşüncelerini onaylarsanız,
sizden harika bir kadın olamaz.

CEZA DEĞİL ÖDÜL

Diyelim ki kavga ettiniz ve o gece ayrı yatıyorsunuz.
Ya da günlerce surat asıyorsunuz. Yani onu cezalandırıyorsunuz.
Haliyle bunlar ilişkinize zarardan başka bir şey getirmez.
Oysa hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya devam ederseniz, bu tavrın altında pişman olur ve ezilir.
Ayrıca kötü şeyler yaptığında cezalandırmak yerine, iyi ve hoş şeyler yaptığında,
harika bir gece ya da şahane bir sofra ile onu ödüllendirmeyi denesenize...



KÖRKÜTÜK SARHOŞ OLMAYIN

Erkekler sıkı içen kadınları sevdiklerini söylerler ama onları sadece erkek arkadaşları gibi görürler.
Oysa çakırkeyif olmuş bir kadın çok tatlıdır, çok çekicidir.
İçki konusunda zayıfsanız, kesinlikle kontrolü elden bırak mayın.
Yoksa makyajı akmış, gözleri baygın bakan, saçma sapan konuşan,
sarhoş ve sarsak bir kadın hangi erkeğe çekici gelebilir ki?