04-02-2015, Saat: 11:28
Hepsini Sen Yesene
Nasreddin Hoca, zengin, obur ve aç gözlü, bir Akşehirli ile beraber Konya'ya gidiyormuş. Yolda acıktıkça yanlarındaki azıklarını çıkarıp yemeğe oturuyorlarmış. Hoca daha bir iki lokma yemeden, adam azığın hepsini mîdesine bi güzel indiriyormuş. Adam yolda sürekli kazanmaktan, yemekten, içmekten bahsediyormuş.
Derken Konya'ya gelmişler. Ekmeklerini yeni pişirmiş, bir yandan fırından çıkaran, bir yandan da mis gibi kokan ekmekleri vitrinine dizen bir fırıncının önüne gelmişler. Birlikte fırıncı dükkanına girmişler.
Hoca, Fırıncıya ;
- "Bu ekmekler senin mi?" diye sormuş.
Fırıncı afallayıp, şaşkın şaşkın bakarak;
- "Evet benim" deyince Hoca cevabı yapıştırmış:
- "Bu kadar misk gibi kokan, kızarmış sıcak ekmeğin var da ne duruyorsun, hepsini sen yesene !..."
Nasreddin Hoca, zengin, obur ve aç gözlü, bir Akşehirli ile beraber Konya'ya gidiyormuş. Yolda acıktıkça yanlarındaki azıklarını çıkarıp yemeğe oturuyorlarmış. Hoca daha bir iki lokma yemeden, adam azığın hepsini mîdesine bi güzel indiriyormuş. Adam yolda sürekli kazanmaktan, yemekten, içmekten bahsediyormuş.
Derken Konya'ya gelmişler. Ekmeklerini yeni pişirmiş, bir yandan fırından çıkaran, bir yandan da mis gibi kokan ekmekleri vitrinine dizen bir fırıncının önüne gelmişler. Birlikte fırıncı dükkanına girmişler.
Hoca, Fırıncıya ;
- "Bu ekmekler senin mi?" diye sormuş.
Fırıncı afallayıp, şaşkın şaşkın bakarak;
- "Evet benim" deyince Hoca cevabı yapıştırmış:
- "Bu kadar misk gibi kokan, kızarmış sıcak ekmeğin var da ne duruyorsun, hepsini sen yesene !..."
Giriş Yap
Üye Ol
Tarih: 01-12-2025, Saat: 06:41 
SİTE ANASAYFA
Forum Ana Sayfa
Üye Listesi
Takvim
Yardım





