JAMPS En las redes sociales
JAMPS En las redes sociales
JAMPS En las redes sociales
JAMPS En las redes sociales

Nasrettin Hoca Fıkraları
Okunma 91612
Yorumlar 56
Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
#21
Memnun mu?

Nasreddin Hocaya sormuşlar:
- Hocam Ramazan bizden memnun mu, onu memnun edebiliyor muyuz?
Hoca cevaplamış:
- Memnun olmasa her sene 10 gün önce gelir miydi?
Cevapla
Teşekkür Edenler:
#22
Helva

Bir gün Hoca’nın canı helva çekmişti. Ama parası yoktu. Bakkala gitti, yutkunarak sordu:
-Bakkalbaşı, sende un var mı?
-Var.
-Yağ ile şeker de var mı?
-Onlar da var.
-Bre mübarek, ne duruyorsun öyleyse, helva yapıp yesene!
Cevapla
Teşekkür Edenler:
#23
Yemi Kim Verecek?

Nasreddin Hoca, bir gün eşeğiyle odun getirir. Hava da çok sıcak olduğundan hem kendisi hem eşeği kan ter içinde kalırlar. Hoca odunları indirir, yerleştirir.
Karısına:
- Hatun, eşek çok yoruldu, onu bir yemleyiver, diye seslenir.
Karısı da o gün yorgun olduğundan:
- Efendi, benim isim var, sen yemleyiver, der.
Hoca sıcaktan iyice bunalmış vaziyette kendini minderin üzerine atar.
- Olmaz! Hiç halim yok, veremem, sen ver der.
Eşeğin yemini sen vereceksin ben vereceğim derken is kızışır. Epeyce tartışırlar.
En sonunda Hoca:
- Pekala! Öyleyse aramızda bahse tutuşalım. Kim önce konuşursa eseğe o yem versin. Anlaştık mı?

Karısı teklifi kabul eder. Ikisi de birer köseye çekilirler.
Az sonra kadın, el işini alarak komşuya gider. Hoca birşey diyemez.
Aradan biraz zaman geçer. Eve bir hırsız girer. Hoca'yı görünce kaçaçak olur. Ama Hoca'dan hiç ses ve tepki gelmediğini anlayınca kaçmaktan vazgeçer.
Ortalıkta ne var ne yoksa koca bir çuvala doldurur. Hoca'nın gözleri önünde çuvalı yüklenerek evden çıkar.
Karısı epey zaman sonra eve girip evin halini görür. Eşyaların yerinde yeller esmektedir. Telaşla:
- Bu ne hal Efendi! diye çığlık atar.
Hoca yattığı yerden doğrularak:
- Haydi bakalım Hatun, bahsi kaybettin. Eşeğin yemini sen vereceksin!
Cevapla
Teşekkür Edenler:
#24
Niye Gelmediniz?

Nasreddin Hoca, bazı menfaatperestler tarafından devletin yetkili mercilerine şikayet edilir.
Bunun üzerine Nasreddin Hoca ifadesi alınmak üzere çağrılır. Fakat gitmez. Yetkililer kendisine üç-dört defa haber gönderirler.
Nasreddin Hoca yine oralı olmaz. Daha sonra polis tarafından yetkili merciye götürülür. Nasreddin Hoca'ya sorarlar:
- Seni birkaç defa çağırdığımız halde niye gelmedin?
Nasreddin Hoca şöyle cevap verir:
- Biz camilerde her gün beş kez ezan okuyarak sizi Allah'ın huzuruna çağırdığımızda niye gelmediniz?
Cevapla
Teşekkür Edenler:
#25
Fidan

Nasrettin Hoca bir gün evinin bahçesine birkaç fidan diker. Fakat diktiği fidanları akşam söker. Ertesi sabah aynı fidanları yeniden
bahçeye diker. Fidanları akşam tekrar söker. Hoca’nın yaptıklarını gören komşuları dayanamayıp yanına gelirler.
-Hocam, bakıyoruz; fidanları sabahları dikiyor, akşamları da söküyorsun. Bu nasıl iş, bir türlü akıl erdiremedik.
-Ah, hiç sormayın komşular... Baksanıza ortalık hırsızlardan geçilmiyor. Ne olur ne olmaz, insanın malı hep gözünün önünde
olmalı!
Cevapla
Teşekkür Edenler:
#26
Çocukluğunu Özleyen Kavuk

Bir gün hava çok sıcakmış. Hoca boncuk boncuk terliyormuş. Derken sokakta oynayan çocukları görmüş. Biraz serinlemek ve çocukları seyretmek için bir ağacın altına oturmuş. Cebinden mendilini
çıkararak terini silmiş. Kahkahalar atarak eğlenen çocukları izlemeye
dalmış...
Hoca, çocukları izlerken mahallenin en yaramaz çocuğu Ali, ağacın arkasından gizlice yaklaşmış ve Hoca’nın başındaki kavuğu kapmış.
Hoca ne olduğunu anlayamadan Ali, kavuğu arkadaşlarına götürmüş.
Çocuklar kavuğu birbirlerine atarak oynamaya başlamışlar. Hoca, kavuğunu geri almak için onlara doğru koşmuş. Çocuklar Hoca’nın geldiğini görünce dört bir yana dağılmışlar. Hoca, kavuğu
elinde tutan çocuğa yaklaşınca, çocuk kavuğu diğer
arkadaşına atıyormuş. Kavuk böylece sürekli el
değiştiriyormuş.
Hoca’nın oradan oraya koşturduğunu gören mahalleli, Hoca’ya yardım etmek istemiş ama hiçbiri çocukları yakalayamamış. Bu kovalamaca uzun süre devam etmiş. Hoca, nefes nefese kalmış, dizlerinin üstüne çökmüş. Bir süre dinlendikten sonra kavuksuz olarak eve dönmüş. Hanımı onu böyle görünce çok şaşırmış:
-Bey, sen kavuğunu hiç başından çıkarmazdın. Hayrola, bir şey mi oldu? Kavuğun nerede, diye sormuş.
Nasrettin Hoca gülümseyerek hanımına cevap vermiş:
-Sorma hanım, benim kavuk çocukluğunu özlemiş, şimdi komşu çocukları ile sokakta oyun oynuyor.
Cevapla
Teşekkür Edenler:
#27
Yere Düşene Kadar

Nasrettin Hoca bir gün cuma hutbesini okuduktan sonra namazı kıldırmak için aşağı inerken birden ayağı kaymış ve paldır küldür yuvarlanmış aşağı.
Cemaat koşmuş yardımına hemen:
-Aman hocam merdivenden düşerken canınız çok yandı mı?
-Hayır, yere düşene kadar hiç canım yanmadı.
Cevapla
Teşekkür Edenler:
#28
Cimri Subaşı' ya Tazı Köpeği

Nasreddin Hoca cimri Subaşı' yı hiç sevmezmiş. Bir gün Subaşı Hoca'ya tazı ısmarlamış.
- Hoca efendi, senin tanıdığın çoktur. Bana bir tazı bul. Tavşan kulaklı, karınca belli olsun.
Bir kaç gün sonra Hoca, tombul bir sokak köpeğinin boynuna ip takıp Subaşı' ya götürmüş.
Subaşı kızmış :
- Hoca efendi, ben senden ince belli tazı istedim, sen kocaman tombul bir sokak köpeği getirdin! demiş.
- Merak buyurmayın demiş, Hoca. Nasıl olsa sizin yanınızda bir aya varmadan tazıya döner.
Cevapla
Teşekkür Edenler:
#29
Nasreddin Böyle Atar

Kasabanın eşrafı ok atmaya giderken Nasreddin Hoca'yı da yanlarına almışlar. Sırasıyla herkes hedefe ok atmış. Kimi isabet ettirmiş, kimi ettirememiş. Sıra Hoca'ya gelince
- Haydi Hoca seni de görelim, demişler.

Hoca fırlatmış, ok hedefin çok uzağına düşmüş.
- İşte, demiş Hoca, Sekban başı böyle atar.
İkinci ok da hedefi vurmamış.
Hoca bu kez de:
- Bizim Subaşı da böyle atar, demiş.
Üçüncü ok hedefe tam isabet edince göğsünü kabartıp arkadaşlarına dönüp eklemiş:
- İşte Nasreddin de böyle atar.
Cevapla
Teşekkür Edenler:
#30
Yorgan Gitti Kavga Bitti

Gecenin bir yarısında Hoca'nın evinin önünde iki kişi kavgaya tutuşunca Hoca meraklanmış. Karısının itirazını dinlemeden dışarı çıkmış. Üstüne de serinlikte üşümemek için yorganını almış.
Adamlara:
- Yahu durun, neden kavga ediyorsunuz? demeye fırsat kalmadan biri Hoca’nın sırtındaki yorganı kaptığı gibi kaçmış, öteki de başka bir yöne sıvışmış. Hoca eve eli boş dönmüş. Karısı sormuş:
- E Hocam kavgayı ayırabildin mi?
Hoca:
- Hayır hanım. Yorgan gitti, kavga bitti, demiş.
Cevapla
Teşekkür Edenler:


Hızlı Menü:

Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi