ERDOĞMUŞ KÖYÜ

       Yakın tarihimize kadar köyümüzde elektrik yoktu. Elektrik olmadığı dönemlerde yukarıdaki resimlerde kullanılan kandiller kullanılırdı. Bu gün ise 1970 li ve 1980 li yılların çocuklarının hatırladığı ama o dönemin en nadide aletiydi. Kandiller. Biraz daha yakından tanımak için alttaki açıklamaları okuyabilirsiniz.

İDARE LAMBASI

       İdare lambası, sac veya tenekeden yapılmış bir aydınlatma aracıdır. Ters huniye benzer. Alt kısmındaki hazne kısmına bitkisel, hayvansal yağlar yada gaz yağı konulurdu. Üstten boruya benzer kısmından içinde yağ bulunan haznenin içine bir fitil salınırdı. Fitil gaz yağını bünyesine çekerdi. Bu fitil kav veya kibritle yakılarak geceleri aydınlanma sağlanırdı.  Çok yandığında gaz yağı kokusundan ve dumandan insanın başı ağrırdı. Ateşinden çıkan isi, hattatlar tarafından yazı yazmakta kullanılırdı. Her evde idare lambasının konulduğu küçük pencereye benzeyen girintili bölmeler bulunurdu.

 

KANDİL (Gaz Lambası)

       Kandil (Gaz lambaları) beş parçadan oluşur. En altta küçük bir gaz tankı, hemen üzerine eklenmiş bir gaz ayar çarkı, çarkı da içine alan gaz deposu, çarkın içinden geçerek şişenin içine giren bir fitil ve en üstte, alevi koruyacak ince ve kırılgan gaz lambası şişesi bulunur. Gaz deposuna gazyağı konulur ve bir ucu  gaz deposuna salınan fitilin diğer ucu çarkın içinden geçerek dışarı çıkartılır. Gaz lambası yakılacağı zaman lamba camı çıkartılıp, ateşle yakıldıktan sonra lamba camı yeniden takılırdı. Cam lamba islenince kozasından çıkartılıp, kuru, yumuşak bir bezle silinirdi. Cam şişenin üst kısmı ateş sönmesin diye havalandırma için açıktır.  Deponun üzerinde bulunan çark ise aydınlatmayı çoğaltıp azaltmaya yarar.

  1. yüzyılın başlarında yassılaştırılmış bir fitili gaz tankının içinden geçirerek, en üste ise koruyucu bir şişe ekleyerek gaz lambalarına ilk formunu İsviçre vatandaşı Argand vermiştir. Tabii, 1775'te Léger ve Alstroemer tarafından ayrı ayrı bulunan yassı fitilin de, bu buluşun ortaya çıkmasına katkısı büyüktür. Türkiye'de ise, 1800'lü yılların sonlarından 1980 li yıllara kadar ev, dükkân ve kahvehanelerde gaz lambaları ile aydınlatma yapıldığını biliyoruz.

 

GEMİCİ FENERİ

         Rüzgârdan sönmeyecek şekilde yapılmıştır. Yalnız deniz taşıtlarında değil, karada da kullanılır. Deniz taşıtlarının burun, kıç ve iki yanında kullanılan fenerlerin manası olduğundan bunlardan bir kısmı renklidir. Deniz taşıtlarının sağ (sancak) tarafındaki fener yeşil, sol (iskele) tarafındaki kırmızı, burundaki ve kıçındaki ise beyazdır. Deniz iskelelerine de solda yeşil, sağda kırmızı fener asılır. Bu ışıklar deniz seferlerini düzene sokmak içindir.

         Ayrıca karada da kullanılan bu fener genellikle gece karanlıkta sokağa çıkmak gerektiğinde kullanılırdı. Eskiden kadınlar akşamları sokağa çıkarken önlerinde ışık tutan bir erkek giderdi. Bazı yerlerde meşale kullanılırdı. Fakat, genel olarak rüzgârda sönmeyecek şekilde yapılan gemici feneri kullanılırdı.

        Elektriğin yaygın şekilde kullanımı gaz lambalarının sonunu getirmiştir. Çocukluğumun çok az kısmında kullanıldığını hatırlayabildiğim bu alet artık aksesuar olarak kullanılmaktadır.

Devamını Oku
Top