ERDOĞMUŞ KÖYÜ

Değirmen Köyü

 

   

DEĞİRMEN KÖYÜ

                Gediz – Hisarcık karayolunun 23. Kilometresinden batıya ayrılan 2 kilometrelik bir yolla ulaşılan Gediz’ e bağlı 30 haneli köyün adıdır. Köy şaphane Dağı’nın su zengini kuzeydoğu eteklerinde kurulmuştur.

                Köy adını geçmişte Şaphane Dağı’ndan çıkıp doğuda Seyrek Deresi’ne karışan Bakıroluk Deresi üzerindeki değirmenlerden günümüze temel kalıntılardan başka bir şey kalmamıştır. Kireçtaşının (Kalker) hakim olduğu dağın bu bölümü, nemli ve yarı nemli sık bir orman örtüsü ile kaplanmıştır. Köyün hemen doğusundan akan Seyrek Deresi, batıdan gelen Yaran ve Bakıroluk dereleri ile birleştikten sonra, daha kuzeyde Emet Çayı’na karışır. 

Kireçtaşı kayalıkları arasından akan Seyrek Deresi yatağında, birden fazla termal su kaynağı bulunmaktadır. Sıcaklık derecesi 35 – 36 derece arasında değişen bu kaynaklardan biri 1970 Gediz Depremi’ne kadar köyün içindeydi. Deprem sırasında suyu kesilen bu kaynağın yerine, 500 metre kadar uzaklıktaki kayalıktan yeni bir kaynak doğmuştur. Burası, Gediz coğrafyasının Ilıca ve Murat Dağı’ndan sonraki üçüncü termal alanıdır. Ancak suyun hemen tamamı boşa akmakta, küçük bir bölümü ise çamaşır yıkanmakta kullanılmaktadır.

Hayvancılığın yeterli olmadığı köyde, tarla bitkilerinden başka sebze ve meyve üretimi de yapılmaktadır. 1950 de 161 olan köyün nüfusu, 1997 de 86, 2000 de 94, 2007 de 74 ve 2016 da 55 olarak tespit edilmiştir. Buda köyün son 64 yılda verdiği göçlerle boşalmakta olduğunu göstermektedir.

Köyün tarihi geçmişine dair elde fazla bilgi yoktur. Bununla birlikte yerel kaynaklar Bakıroluk Değirmenleri’nin Roma-Bizans dönemlerinde de var olduğunu ileri sürmektedirler. Hatta aynı kaynaklara göre bu değirmenleri Rum sahibinden Kömezoğlu diye anılan bir kişi satın almıştır. Köyün hemen yanı başındaki düzlüğün Hamamkaşı adıyla anılması, burada bir zamanlar bir hamamın var olabileceğini akla getirmektedir. Dahası, Bakıroluk Değirmenleri mevkiinde kayaya oyularak yapılmış bir mekanın Gavurbeşiği diye anılması da köy tarihinin uzun bir geçmişe dayandığını göstermektedir.

                Köy Kadoi’nin (Gediz) fethinden (1313) sonra buraya yerleşen Türkmenlerce kurulmuştur. Yerleşim 1530 tarihli Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri’nde Simav’ın Çenge (Yeşilçay) Nahiyesi’ne bağlı bir köy olarak geçmektedir. 1945 yılına kadar Simav’a bağlı kalan köy, o yıl yapılan idari bir düzenlemeyle Gediz’e bağlanmıştır. Osmanlı döneminin sonlarında inşa edilen köy camii 1970 Depremi’nde yıkılmış ve yerine 1982 de betonarme bir cami yapılmıştır.

 

Okunma 2888 kez
Top