ERDOĞMUŞ KÖYÜ

 

 

KAYA KÖYÜ

            Gediz’in kuzeybatısında, Gediz-Hisacık karayolunun 17. Kilometresinde yer alan köydür. Yerleşim Şaphane Dağı’nın Emet (Kocaçay) Çayı’nı oluşturan Seyrek, Bakıroluk ve Adırnaz dereleri ile parçalanan kuzeydoğu sırtlarının doğusunda uzanan 955 rakımlı düzlükte kurulmuştur.

            Nemli ve yarı nemli ormanlarla kaplı Şaphane Dağı’nın bu bölümü, kaynakları bakımından çok zengindir. Yerleşimin 5 kilometre güneydoğusundaki Pınarbaşı mevkiinden çıkan Saz Suyu ile yerleşimin 1,5 kilometre doğusundan çıkan Çakalsuyu dereleri, batıdan akan Emet Çayı’na dökülür.

            Su kaynaklarının zenginliği ve ulaşım kolaylığı, geçimini büyük ölçüde tarımdan sağlayan beldeye önemli avantajlar sağlamıştır. Özellikle yüksek verimli vadi tabanındaki düzlüklerde sulu tarım uygulamasına geçilen beldede, Köy Hizmetleri Kurumu’nun verilerine göre, 682 hektar 1. Sınıf sulanabilir arazi bulunmaktadır. Vişne ve kiraz üretiminden büyük gelir elde edilen köyde, mısır, şeker pancarı ve sebze üretimi de yapılmaktadır.

Kurulduğu alanın ulaşım ile savunmaya elverişli olması ve su kaynaklarına olan yakınlığı, Kayaköy’ün geçmiş yüzyıllarda da yerleşme yeri olarak seçilmesinde önemli rol oynamıştır. Bunun en belirgin kanıtı da, şimdiki yerleşimin kuzeyinden başlayıp, güney batısına kadar uzanan geniş alana yayılmış gibi görülen bir kente ait kalıntılardır.  Bölgenin bir zamanlar yerleşme yeri olarak kullanıldığını gösteren bu maddi kültürel varlıkların en önde gelenleri, hamam olduğu söylenen bir yapının 1,5 metre yüksekliğindeki güney ve batı duvarları ile onun birkaç yüz metre güneyinde, kuzey-güney doğrultusunda uzanan ve yaklaşık 2 metre yüksekliğinde, 100 metre uzunluğunda kesme taşlardan örülmüş bir duvardır. Yerel kaynaklara göre bu duvar, kenti su baskınlarından korumak amacıyla yapılmıştır. Ören yerinde bunların dışında çok sayıda kesme taş, tuğla ve mermer kırığı gibi yapı elemanları da çevreye dağılmış halde durmaktadır. Bu güne kadar arkeolojik bir çalışma yapılmadığından hangi yüzyıla ait olduğu bilinmeyen Antik Çağ kentinin mezarlığı ise, ören yerinin güneyinde Kayabaşı diye anılan yerlerdir. Mezarlar kaya zemini doğu-batı yönünde oyularak inşa edilmiş ve üstü çevrede bol bulunan kayrak taşlarıyla kapatılmıştır. Çoktan yağmalanmış olan mezarlar, kaçak yapılan kazılar sırasında da zarar görmüştür.

1530 tarihli Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri’nde Simav’ın Çenge (Yeşilçay) nahiyesine bağlı bir köy olarak geçen yerleşim, büyük olasılıkla bu tarihten çok önce, belki de XV. Yüzyılın başlarında kurulmuştu. Yerel kaynaklara göre köy, Beyoğulları adıyla anılan Karakeçili Yörüklerinden bir oymak tarafından kurulmuştur. Geçimlerini hayvancılıktan sağlayan Beyoğulları, obalarını şimdiki yerleşimin güneybatısındaki Cevizliyayla’ya kurmuşlardı. Ancak obanın sık sık sel baskınlarına uğraması üzerine çaresi kalan halkın büyük bölümü, Ulukaya mevkine taşınmak zorunda kalmıştır.

Adını yakın çevredeki Ulukaya, Şemsen Kayası ve Kayabaşı kayalarından alan yerleşim, çevreden aldığı göçlerle günden güne gelişip büyürken, Cevizliyayla’da kalanlar geleneksel yaşam biçimlerini 1900’lü yıllara kadar sürdürmüşlerdir.

Osmanlı arşiv belgelerine göre XVI. Yüzyılda Bazdar adıyla anılan bir çiftliğe sahip olan Kayaköy’de yapım tarihi bilinmeyen ancak Kocabey namı ile anılan bir hayırseverin inşa ettirdiği bir cami vardı. Camiye ait vakıf şöledir;“Simav Kazası’na tabi Çenge Nahiyesi kurasından Kaya Karyesi’nde Kocabey Camii Vakfı”

XIX. yüzyılda Ahmet Çavuş’un önderliğinde kurulan Kaya Medresesi ise yörenin en önemli ilim yuvalarından biri olarak hatırlanır. Hicri 1317’de (1899) müderrisliğini Osman Efendi’nin yürüttüğü medresede 48 öğrenci okuyordu. Osman Efendi’nin ölümünden sonra medresenin başına oğlu Abdullah Efendi geçmiştir. Gediz ve çevresinde Kayaköylü Abdullah Efendi diye anılan bu değerli veli, 1962 yılanda vefat etmişti.

30 Ağustos 1922 günü Dumlupınar’da, Türk Ordusu tarafından ağır bir yenilgiye uğrayan Yunan Ordusu, binlerce ölüsünü savaş alanında bırakarak geri çekilmeye başlamıştı. Düşman işgali altındaki Gediz, 1 Eylül Cuma günü kurtarılmış, ancak çekilmeye çalışan 15. Yunan Tümeni, İzmir’e ulaşabilmek için Gediz yoluna girmişti. Bunun üzerine İbrahim Efe ve Gedizli gönüllüler Derbent’te tertibat almış, bunu haber alan Yunan komutanı, 3 Eylül günü Yeşilova, Kayaköy, Çatak, Alınviran yolu ile hareket ederek saat 8;00 de Yunusların 4 kilometre batısında 61. Tümenle çatışmaya girmişti. Yunan Tümeni’ni izleyen 159. Alay Takip Müfrezesi saat 11;00 de Kayaköy’e varmış ve buradaki süvari takımı, alaya katılmıştı. Müfreze Yeşilçay, Çatak yolu ile 4 Eylül’de Taşlığa ulaşmış, ancak Yunan Tümeni aynı gün Simav’a girmişti.

Kayaköy 1945 yılında yapılan idari bir düzenlemeyle Gediz’e bağlandı. O yıllarda ilçe merkezini elektrikle aydınlatmak üzere harekete geçen Gediz Belediyesi, Sazköy yakınlarında Muratdağı Çayı üzerinde kurduğu bir hidroelektrik santralini uzun uğraşlardan sonra 1950’ de faaliyete geçirdi. Ancak santralin istikralı olarak çalışamayacağı kısa sürede anlaşıldı. Uşak, Gediz, Simav ve Şaphane belediyeleri bölgenin enerji ihtiyacını karşılayacak yeni bir santralin, Kayaköy’deki Pınarbaşı Deresi üzerine kurulması konusunda anlaştılar. 1952’de başlayan çalışmalar 1956 yılında tamamlandı ve Kayaköy Hidroelektrik Santrali 1960 yılında üretime başladı.

1970 Gediz Depremi’nde tamamen yıkılan köy, tarihinin bu en büyük felaketinde 85 insanını yitirmiştir. Yapılan jeolojik araştırmaların sonunda, yerleşim yerinin şimdiki yerine taşınmasına karar verilmiş ve halk harabe haline gelen eski köylerini terk ederek, yeni baştan inşa edilen 300 haneli yerleşime taşınmıştır.

Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet adlı iki mahalleden oluşan beldede 2010 yılı itibari ile 571 konut, iki kahvehane ve 2 bakkalın yanı sıra birer tane de ber ber , sobacı, TV tamircisi, ekmek fırını ve doğrama atölyesi gibi işyerleri bulunmaktadır.

Yerleşimde 1950 yılında 787 kişi yaşarken, bu sayı 1997’de 2446’ya yükselmiş ve köy belde olmaya hak kazanmıştı. 2000 yılında yapılan genel nüfus sayımında 2878 olarak belirlenen beldenin nüfusu, yedi yıl sonra 2007’de %82.2 lik bir azalma göstererek 511’e gerilemiştir ki, bu ilginçtir. 2009 da köyde 290 nı erkek 309 u kadın olmak üzere 599 kişinin yaşıdığı belirlenmiştir. 2014 de 446 olan köyün nüfusu en son 2017 de 403 e düşmütür.

6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile nüfusu 2 binin altında bulunan  belediyeler kapsamına giren Kayaköy belde belediyesi iken 2014 yılı Mart ayında yapılan seçimler ile tekrar  köye dönüştü. Böylece Kayaköy 1997 de kazandığı belde belediyeliğini 2014 de kaybetmiştir.

 

Devamını Oku
Top