ERDOĞMUŞ KÖYÜ

HEYBE

Heybe kıl, yün ve kendir lifinden dokunarak içine çeşitli şeyler konup, bir yerden bir yere taşımaya yarayan iki gözlü ev eşyasıdır. Bir eşyayı elimizde taşımak, sırtımızda taşımaktan daha güçtür. Bu nedenle eşyaları heybeyle sırtımızda taşımak kolaylık sağlamaktadır. Heybenin her iki gözüne de eşya koyarak rahatça taşıyabiliriz.

Heybe, geçmişte Erdoğmuş Köyünde önemli bir yere sahipti. Cumartesi günleri köylü vatandaşlar heybelerini sırtlarına alarak Gediz Pazarını dolaşırlar, aldıkları yiyecekleri heybenin gözlerinde taşırlardı. Yine aynı şekilde tarlaya, bağa, bahçeye gidilirken heybenin gözlerine yiyecekler doldurulur öyle götürülürdü. Geçmişte günümüzdeki kadar traktör olmadığı için eşek, katır gibi hayvanlarla tarlaya çalışmaya gidilirdi. Her eşeğin sırtında en az bir heybe bulunurdu. Bu hayvanların sırtına konulan heybelerin gözlerine su, ekmek gibi temel ihtiyaçlar konulur tarlaya eşyalar bu şekilde taşınırdı. Bazen tarlaya giderken küçük çocuklar yorulmasın diye heybenin bir güzüne konulur  bu şekilde götürülürdü. Bu durum çocuklar için tarif edilemez bir mutluluktu.

Heybelerin halı tezgâhlarında dokunanları da vardı. Heybelerin üzerlerinin halı motifleriyle süslenmesi, Geleneksel Türk Sanatlarının gelişmesine de katkı sağlıyordu. Renk renk çeşit çeşit halı desenleriyle süslenen heybeler sırtlara alındığında ayrı bir hava katıyordu taşıyanlarına.

Günümüzde heybelerin yerlerini daha modern gözüken el çantaları almış durumda. Köyümüzde artık heybe kullanan kimse kalmadı. Heybeler de diğer bütün kültürel öğelerimiz gibi zamana yenik düşen eşyalar arasında yerini almış durumda.

Devamını Oku

KİRMEN (Yün Eğirme Aleti)    

Kirmen, ağaçtan yapılan ve elde yün eğirmeye yarayan ağaçtan yapılmış basit ve ilkel bir alettir.  Kirmen, tarih öncesi çağlardan beri şekli pek değişmeyen aletlerimizden bir tanesidir. Keçi kılı ve koyun yünü gibi materyalleri ip haline getirmek için kullanılır.

Kirmen, 1 cm kalınlığında, 3-4 cm genişliğinde ve 15 cm kadar uzunluğunda iki yassı ve 20 cm kadar uzunlukta, 1 cm çapında silindirik bir çubuk olmak üzere iki bölümden oluşur. Yurdumuzun bazı yörelerinde kirman, eğirtmeç, iğ, teşi ve kirmen adı ile anılmaktadır. Yassı parçaların ortası çubuğun serbestçe dönebileceği genişlikte deliktir. Çubuğun altta kalacak 5-6 cm. kadar uzunluktaki kısmı biraz geniş ve çıkıntılı olur. Üst ucu da ip bağlamak için çentiklidir. Yassı parçaların birinin orta kısmında diğeri geçecek genişlik ve derinlikte yarık vardır. Çubuğun kalın kısmı altta kalmak üzere, artı işareti şekline getirilmiş yassı parçaların ortasından geçirilir. Çubuk eksen görevi yapar. Döndürülerek bükülen yün ya da kıllar ip haline gelir ve çapraz şekilde sarılarak yumak oluşması sağlanır ve eğirme işlemi tamamlanır.

Yünleri koluna dolayan eğirici yünü kirmen çubuğu üzerindeki tırnağa (çentik) yerleştirir ve kolay sökülen bir düğüm atar. Ayakta dururken veya bir yerde otururken bir eliyle ipi havaya kaldırır, diğer eliyle kirmeni sağdan sola doğru çevirir. Kirmen havada dönerken eğiren kişi yünü incelterek bırakır. Havada kıvrılan ip kirmenin kanatları üzerine çapraz bir şekilde sarılır. Kirmenin kolları üzerinde yumak haline gelen ip, kanatlar, kirmenin eksenini meydana getiren çubuk üzerinden aşağıya indirilir. Kanatlar birbirinden ayrıldığında ip, yumak halinde alınır.

Çocukluğumda yaşlıların elinde sıkça rastladığım kirmenleri şimdilerde hiç görmüyorum. Sokak aralarında, köşe başlarında oturan her kadın topluluğunda kesinlikle bir kişinin elinde kirmeni vardı. Bir yandan kirmeni çevirir bir yandan da mahalle dedikodularına kulak misafiri olurlardı. Ninelerimiz henüz teknolojinin gelişmediği eski dönemlerde ip elde edip, kumaş dokumak için kirmende ipi eğirirlerdi. Elde edilen iplerle kıl ve yün çorap ve patik örerlerdi. Teknolojiye yenik düşen aletlerimizden biri olan kirmenler, günümüzde bazı evlerde aksesuar olarak vitrinlerimizi süslemekteler. 

Devamını Oku

DÜVEN (Eski Tarım Aleti)

             Düven yada Döven, harmanda buğday, arpa, yulaf, bakla, nohut vb. bitkilerin sapı ve tanesini ayırmaya yarayan, altında keskin taşları bulunan,  öküz, at, eşek ve katır gibi hayvanlar tarafından çekilen kızak biçiminde ağaçtan yapılmış bir araçtır. Benim hatırladığım kadarıyla bizim köyde düveni öküzler çekerdi. Öküzlerin burnuna küçük bir sepet takarlardı ekinlerden yemesin diye. “Düvende dönen öküzün ağzı bağlanmaz” deyimi de buradan geliyor olsa gerek. Düvene koşulu hayvanları kontrol eden bir kişi düvenin üzerinde durur saatlerce dönerdi. Düvenin üzerinde tencere tarzında bir kap bulunurdu. Bu kap düven süren hayvanların kakasını yaptığında ekinleri pislemeni önlemek için kullanılırdı. Hayvan kakasını yapmaya başladığında hayvanın arkasına tutulur hayvanın pisliği bu kabın içine alınırdı yani pislik yere düşürülmezdi. Bazen çocuklarda düvene binerdi bu çocuklar için bir eğlenceydi ama  büyükler için adeta bir işkenceydi. Düven kullanmasam da  çocukluğumda benimde düvene binmişliğim vardır.

            Tarımda makineleşme gerçekleşmeden önceki dönemlerde kullanılan düven günümüzde önemini yitirmiş ve yer yer dekorasyon objesi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde düvenin yerini biçerdöverler ve patoz adı verilen öğütücüler almıştır.

Devamını Oku

DALDIZ (Yoğurt Yayığı)

Ağaçtan oyulmuş yada tahtadan yapılan yoğurdu ayran yapmak için kullanılan bir alettir. Yöremizde eskiden kullanılan bir alet olan daldız günümüzde artık nadiren kullanılmaktadır. Hatta kullanılmıyor denilebilir. Daldız iki parçadan oluşur. Ağaçtan oyulan yada tahtadan yapılan silindir şeklinde içi boş olan kısmı ile bir çubuğun ucuna yine ahşaptan takılan bir parçadan ibaret yoğurt dövme aleti. 

Yoğurt daldızın içine konulur dövme aparatının sapından tutulur ucundaki topuz kısmıyla yaklaşık 1 saate yakın yoğurt dövülür. Bu işlemin sonunda daldızın içindeki yoğurt bir kaba boşaltılır. Zaten dövülen yoğurt artık  ayran ve tereyağı karışımı olmuştur. Daha sonra kaba boşaltılan ayranın içindeki tereyağı bir kaşık yardımıyla toplanır ve başka bir kaba alınır. Böylece yoğurttan hem ayran hemde tereyağı elde edilmiş olur. Yapılan bu işlem yöremizde yoğurt düşürme olarak adlandırılır. 

Devamını Oku
Page 2 of 3
Top