ErdoğmuşNet
GÖYNÜKÖREN KÖYÜ (Göynükviran)
Gediz’in 23 Kilometre güneyinde 675 nüfuslu köyün adıdır. Geçimini tarım, hayvancılık ve orman işçiliğinden sağlayan köy, Murat Dağının güneybatı uzantılarından Büyük Türkmentepe’nin güney yamacına kurulmuştur.
Gediz – Uşak sınırını çizen Diken Çayı, eskiden Gediz’e bağlı olan Eskigüney ile Göynükören köylerinin arasından akarak Gediz Nehri’ne karışır. Köye ad olan “göynük” arpa ya da yoğurt torbası, ormanda yakılarak açılan tarla veya üzüntülü, elemli anlamlarına gelen bir sözcüktür. Köyün bu adı “arpa, yoğurt diyarı” olmasından mı, ormanda açılan bir düzlüğe kurulmasından mı, yoksa yanı başında harabeye dönmüş Antik Çağ yerleşiminin hüzünlü halinden mi aldığı bilinmemektedir.
Gediz’in tüm köyleri gibi, Göynükören’de köylerden kentlere doğru akan göç hareketinden etkilenmiştir. 1935 Genel Nüfus Sayımı verilerine göre, o yıl 302 erkek, 327 kadın olmak üzere toplam 629 olan köyün nüfusu 1950’ de 776 ya 1997 de 907 ye 2000 de de 934 yükselmiş, ancak 2007 de 94 kişilik bir azalma ile 840 a 2017 de ise 675 e gerielmiştir.
Köyün 40’ar nüfuslu Dikilitaş ve Gençler adıyla anılan iki de mahallesi bulunmaktadır. Göynükören, Gediz’de iskan görmüş en eski yerleşim alanlarından biridir. Köyün hemen yanı başındaki Turansa ile kuzeydoğusundaki Dikilitaş’ta bulunan mermer ve tuğla parçaları ile topraktan yapılmış kullanım eşyası kırıkları, burada bir zamanlar var olan yerleşimlere işaret etmektedir. Geçmişte yapılan kaçak kazılarla yağmalanan ve büyük tahribata uğrayan bu ören yerinin hangi çağlardan kaldığı bu gün için bir sır olsa da en geç Roma – Bizans dönemlerine ait olduğu sanılmaktadır.
Kadoi’nin (Gediz) fethinden sonra bu yöreye gelen Türkmen oymağı, Turansa ve Dikilitaş yerleşimlerine değil de, bugünkü köyün olduğu alana yerleşmişlerdi. 1530 tarihli Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu defterinde Göynük-viran adıyla yer alan köy bu duruma göre en geç XV. Yüzyılın ortalarında kurulmuş olmalıdır.
1844 yılında 30 haneli ve 150 nüfuslu bir köy olan Göynükören o yıl itibari ile 1947 dönüm toprağa sahipti ve hane başına yaklaşık 50 dönüm toprak düşüyordu. Köyde aynı yıl 75 koşum, 229 büyükbaş, 931 küçükbaş hayvanla 11 arı kovanı bulunuyordu.
Bu dönemde inşa edilen köy camisine ait vakıf Osmanlı kayıtlarında 190/3118 numara ile yer almıştır. Ahşap işçiliğinin benzersiz örneklerini sergileyen bu cami yakın geçmişte yıkılmış ve yerine betonarme bir cami yapılmıştır.
Köyde Osmanlı döneminde yaşamış inanç önderlerine ait 5 “Dede” nmezarı vardır. Yörenin önemli ziyaretgahlarından olan bu 5 mezarın biri Küçük Türkmentepe’nin zirvesinde, diğer dördü ise Çakmak Tepe’nin güney yamaçlarındaki Çakmak Yaylası’nın çevresindedir.
Göynükören, Gediz coğrafyasında ata sporu cirit oyunlarının yaşatıldığı tek yerleşimdir. Eskiden köyde yetiştirilen cirit atları, şimdilerde jokey kulüplerinden alınıp eğitilmektedir. Yeteneklerini köyde, bayram düğün gibi özel günlerde sergileyen Göynükörenli ciritçiler, üyesi oldukları Uşak Cirit Oyunları Kulübü ile yurt içinde düzenlenen cirit oyunlarına da katılmaktadırlar.
I.Dünya Savaşı’na katılan Göynükörenli askerlerden İbrahim oğlu Şerif Ahmet, Halil oğlu Mehmet ve İbrahim oğlu Ahmet Çanakkale Cephesi’nde şehit olmuşlardı. Göynükören’in son şehidi ise 2006’da Antalya’da meydana gelen bir helikopter kazasında şehit düşen Emniyet Amiri Ramazan CAN’ dır.